17°
Hava Durumu
Hissedilen : 17.9°
Gorus Mesafesi : 10.0 Km
Basinc : 1021 hPa
Ruzgar : 9.7 Km/S - KB
Nem : 67%
canlý izle
48 Bodrum
OKLUK VE DENÝZCÝLERÝN HAKLI ÝSTEÐÝ
Can Pulak
19/11/2018

Ýki yýla yakýndýr yazýyorum, çiziyorum, Okluk’ta yapýlan yanlýþtýr diyorum ama faydasý yok.

30’un üzerinde makale yazdým, bunca masrafa gerek olmadýðýný, aðaçlar kesilmeden de, yeni yollar açýlmadan da, istimlakler yapýlmadan da Cumhurbaþkanýn tatilini geçirebileceði bir yerin kolaylýkla yapýlabileceðini belirttim. Öylesine büyük bir yere, birkaç köþke,100 odalý personel çalýþma büro ve ikamet alanlarýna ihtiyaç olmadýðýný, dokunun ve doðanýn bozulmadan da düþünülen projenin küçük ölçekte ortaya çýkabileceðini anlattým durdum.

Cumhurbaþkanlarý için elbette bir dinlenme yeri olmalý. Bunun için elbette ihtiyaca uygun bir yer yapýlmalý. Ama doða tahrip edilmemeli, görsel deðerlere zarar verilmemeli, güvenlik adý altýnda istimlakler yaparak, orada yaþayan köylüleri yerlerinden, yurtlarýndan, topraklarýndan etmemeliyiz. Özetle tapularý delmemeli ve buna kamu yararý dememeliyiz.

Ne lüzum vardý onca aðacý kesmeye, ne gerek vardý yolu büyütmeye, köyün ortasýndan geçip bahçeleri istimlake neden lüzum görüldü ki? Bunlar yapýlmadan, hiç kimse rahatsýz edilmeden, arkadaki orman yolundan kolayca gidilebilirdi Okluk’a. Ayrýca onca inþaat yapýlmadan, sahile dokunulmadan, onca duvar çekilmeden, onca köþk ve 100 odalý bina olmadan da ortaya çýkabilirdi tatil yeri. Üstelik çok büyük paralar harcanmadan, çok büyük ve gereksiz masraflar yapýlmadan…

Oralý olmadýlar, dinlemediler, Cumhurbaþkanýna yazdýðým açýk mektuba bile cevap vermediler. Yapýlanlarýn oradaki turizme, mavi yolculuða ve denizciliðe büyük zarar vereceðini uzun uzadýya anlatmama raðmen, kimse kulak asmadý, samimi itirazlarýma (hariçten okunan gazel) muamelesi yaptýlar. Varsýn olsun, herkes ayný þeyi düþünmeye, ayný deðerlendirmeyi yapmaya mecbur deðil. Ama öyle diye, ben de vatandaþlýk hakkýmý kullanmaktan geri durmadým, söyledim ve elbette ki söylemeye devam edeceðim. Baþkalarýnýn yanlýþlarýna bizlerin doðru demesi beklenmemeli, öyle deðil mi?

Eleþtirilere, itirazlara, daha kolay formüllere deðer verseler, en azýndan dinleseler ve düþünselerdi, ne Cumhurbaþkanlýðý nede Recep Tayyip Erdoðan böylesine hýrpalanmaz, zor durumda kalmaz, durup dururken yara almazdý. Sürekli sessizlik, haksýzlýklarýn yapýlmasýna da neden oldu. Örneðin 300 odalý köþk denildi, 500 personelin çalýþacaðý söylendi, 100 binden fazla aðaç kesildiði, 40 trilyondan çok para harcandýðý iddia edildi. Oysa gerçek bu deðildi ve gerçeði öðrenmek de, gizli kapaklý iþler yapýlmasý yüzünden mümkün olamadý. Açýk olsalar, yaptýklarýný gizlemeseler, basýný engellemeseler, bunca dedikodu yapýlmaz, bunca tahribat meydana gelmezdi. Ama oldu bir kere. Artýk yapacak bir þey yok. 

Þimdi Okluk’un kapatýlmasý (aslýnda orasý köylünün dilinde Okluk, bana kalsa o güzelim koya Sadun Boro’nun adýný verirdim), istimlaklerin yapýlmasý ve köylülerin arazilerinden çýkarýlmasý, tüm denizcileri çok rötarlý olmasýna raðmen ayaða kaldýrdý. Öyle ya, koyun kapatýlmasý mavi yolculuða, yatçýlýða, amatör denizciliðe zarar vermekle kalmayacak, teknelerin ikmallerini yaptýklarý, kýçtan kara baðlandýklarý iskele, restoran ve marketleri de ortadan kaldýracaktý. Bu yüzden denizciler bir haftadýr imza topluyor, bundan sonra yasalara karþý çýkmadan neler yapabileceklerini tartýþýyor ve bir politika oluþturmaya uðraþýyorlar.

Ýmzalar 50 bini aþtý. Yerli yabancý kuruluþlar, sivil toplum örgütleri, büyük bir kaptan topluluðu ortalýðý kýrýp dökmeden, kimseyi incitmeden, alýnan kararlarýn yanlýþlýðýný belirten bir açýklama yapmaya hazýrlanýyorlar. Bu tepkinin siyasi bir boyutu yok. Ýþi o noktaya çekmeye çalýþanlar varsa da, çoðunluk buna izin vermiyor, amaçlarýnýn baðcýyý döðmek deðil, üzümü yemek olduðunu açýkça belirtiyorlar. Ýstiyorlar ki, seslerini devlete duyurabilsinler, isteklerinde samimi olduklarýný anlatabilsinler, denizciliðe ve mavi yolculuða zarar verecek kararlarýn düzeltilmesini talep edebilsinler. Bence buna izin vermek, içlerinden seçecekleri 5-6 temsilciden oluþacak bir heyeti kabul etmek ve karþýlýklý konuþarak sorunu çözmek en akýllýca yol olacaktýr.

Aksi halde tatsýz geliþmeler olabilir, hukuki haklar sonuna kadar zorlanabilir, bölge idare mahkemelerinde davalar açýlabilir, yürütmenin durdurulmasý istenebilir. Sonuç alýnýr alýnmaz, bu pek önemli deðil ama Cumhurbaþkanlýðýnýn mahkemeye verilmesinin düþünülmesi bile hoþ deðil. Buna sebep olmamak lazým.

Meseleyi sadece Okluk’la da sýnýrlý tutmamak gerekiyor. Ýþin daha ileri boyutlarý var ki, bunlar þimdiden önlenemezse, felaketin büyüðü asýl o zaman ortaya çýkar. Gökova’ya dokunulmamasý, koylarýn imara açýlmamasý, koruma kararlarýnýn dejenere edilmemesi ve meselenin bir bütün olarak düþünülmesi þart. Bunu mutlaka saðlamalý ve Gökova’yý dikkatle, özenle ve önemle korumalýyýz. Ýþin þakaya gelir tarafý yok çünkü. Örneðin korumaya, Turizm Bakaný Mehmet Ersoy’a tahsis edilen Kissebükü koyundan baþlamalýyýz. Sayýn Bakan bunu devlete iade ederse, çok büyük, anlamlý ve örnek bir iþ yapmýþ olur ki, o takdirde her alkýþý hak eder.

Yorumlar
Ad Soyad
E-Posta
Ba?lyk
Yorum
Yazaryn Di?er Yazylary
Ayhan Ongun
Serdar Karcýlýoðlu
Yalçýn Dümer
Taner Uysal
Can Pulak
Berna Aysu
Ayþenur Tanrýverdi
www.kenttv.net © 2000 - 2019 | KAYIN YAYINCILIK RADYO TV . A.Þž. | Cumhuriyet Mah. Kibris Þehitleri Cad. OASÝS AVM 3. Kisim No:314 BODRUM - MUÐLA | Tel: 0252 317 30 30