Velilere Mahremiyet Eğitimi...

Avukat Mehmet Boro, çocuğu istismara uğrayan ailelerin neler yapması gerektiği konusunda önemli açıklamalar yaptı. Uzman Psikolog Melisa Dedeoğlu da çocuklarda mahremiyet eğitimi konusunda bilgiler aktardı. 

Oasis Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi, Yanındayım Derneği işbirliği ile 0-12 yaş grubu anne ve babalar, mahremiyet konusunda çocuklardaki değişimleri doğru okuma, çocukken kodlanabilen yanlış bilgiler, her anne babanın bilmesi gereken temel hukuk bilgileri gibi konularda bilgilendiriliyor. 

Uzman Psikolog Melisa Dedeoğlu, Avukat Mehmet Boro ve Yanındayım Derneği Başkanı Buse Tekgül Gümüş sunumu ile 2 Kasım Cumartesi günü başlayan başlayan sohbetler, bu hafta da yapıldı. 

Dün gerçekleştirilen etkinlik öncesi Uzman Psikolog Melisa Dedeoğlu, Kent Haber’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Biz, çocukların cinsel suçlara maruz kalmaması için mahremiyet eğitimi üzerine çalışıyoruz. Yani mahremiyet eğitiminin önemine vurgu yapacağız. Çünkü önleyici çalışmalar her zaman mağduriyetler sonrasından daha önemlidir. Bunun için detaylı olarak ailelerimizin nelere dikkat etmesi gerektiği üzerine birtakım vurgularda bulunacağız. Mahremiyet eğitimi çocuğun yalnız başına da bir yaşantısı algılamakla başlıyor. Çünkü aileler her zaman çocukların yanında olamaz, fanus içinde büyütemeyiz. Paranoyak da olmamak gerekiyor. O yüzden çocuğun kendi başınayken de yabancıların zarar vermesine yönelik davranışlara algılamasını sağlamalıyız. Çocuğun kendi başına hayır diyebilmesi, zararlı unsurlara karşı tepki verebilmesi ve yardım istemesi açısından da bu büyük önem taşıyor. Biz, özsaygılı, ayakları yere basan, öz benliğinin farkında, ben-başkası ayrımını yapabilen çocuklar yetişsin istiyoruz. Burada da ailelerin üzerine büyük görevler düşüyor.”

Dedeoğlu, çocuklara mahremiyet eğitiminin hangi yaşlardan itibaren verilmesi gerektiğini sorusuna ise “Çocuk doğduğu andan itibaren davranışsal olarak, sözel olarak, duygusal olarak yapılmaya başlanmalı. Mahremiyet eğitimi, çocuğun algı dünyasının gelişmesiyle farklı sözcükler kullanım şeklinde değişiyor. Yoksa biz zaten tarz, davranış ve tutumlarımızla doğduğu andan itibaren tutarlı bir şekilde geliştirmek zorundayız. Aileler bu bilinci bizim gibi derneklerden, eğitimcilerden, uzmanlardan, kitaplardan, videolardan, her türlü bilgiye ulaşabildikleri dijital veya manuel bilgi kaynağından ulaşmaları. Aileler kendilerini geliştirdikçe çocukları da zaten gelişmiş bireyler olarak yetişeceklerdir” ifadelerini kullandı. 

Avukat Mehmet Boro, ise çocuğu istismara uğrayan ailelerin neler yapması gerektiğinden bahsederek şunları dile getirdi:

“En önemlisi delillerin toplanması. ‘Adalet dosya üzerinde tecelli eder’ diye biz söz vardır. Deliller ne kadar sağlam olursa savcı ve hakimlerin işi o kadar kolay olur. Delilleri toplamak için de istismara uğradığı düşünülen kişinin üzerine DNA izleri olabilir. Moleküler incelemeyi gerekli kılan deliller olabilir. Olaydan ilk haber alındığında çocuğun ifadelerini videoya almak çok önemlidir. O sıradaki heyecan, o sıradaki anlatımları aşırı derecede önemlidir. Ondan sonra hiç vakit kaybetmeden hemen karakola müracaat edilmelidir. Eğer hafta içi ise ve çocuk küçük ise direk adliyeye savcılığa müracaat edilmelidir. Çocuk kesinlikle yıkanmamalıdır. Mümkünse elbiseleri değiştirilmemelidir. Çünkü elbisesinde ve vücudunda saldırganın izleri olabilir. Bunlar aşırı derecede önemlidir.”

Saldırganın tanıklar bulup kendi lehine ifade verdirme yoluna gidebileceğine dikkati çeken Boro, “Somut, denetlenebilir, test edilebilir deliller olduğunda, DNA, kan, saç kılı, parmak izi gibi şeyler olduğunda saldırganın suçunu inkara yönelik beyanların hepsi bir kenara itilir. Ayrıca telefon kayıtları çok önemlidir. MOBESE ve güvenlik kamera kayıtları çok önemlidir. En önemlisi hemen müracaat etmeli, mümkün olduğu kadar delil toplamalı. Deliller iyi toplanırsa adalet sistemimiz gerisini çözer.” diye konuştu.  

Eğitimler, 16 – 23 – 30 Kasım tarihlerinde de  14.00 – 15.30 saatleri arasında, Oasis Küçük Toplantı Salonu’nda devam edecek.