Teğet Geçti...

Teğet Geçti...

Korkulan olmadı, Bölgemiz olası bir 3. Dünya Savaşının yaratabileceği ateş çemberi içerisinin tam ortasında kalacak idi…
Her ne kadar tehlike tam anlamıyla geçti diyemez isek de. En azından şimdilik teğet geçmiş olması bile seyahat kararı vermek üzere olan yabancı misafirlerimizin Türkiye’nin güvenliği konusunda kararlarına negatif etki edebilecek argümanların ortadan kalktığı yönündedir.
Şimdi biz turizmcilere çok çalışmak çok saldırmak düşüyor…
Fiyat kırma gibi hiç yapılmaması gereken! hareketlere sapmadan, dik durmak 2020’yi böyle karşılamamız ve yönetmemiz en doğru hareketimiz olmalıdır.

İçinde bulunduğumuz coğrafyanın son 10 yıldır yaşattığı sorunlardan çok yorulan sektörümüz, bu tür olayların pamuk ipliğine bağlayan etkisinin artık bize bir şeyler öğretmesi gerekmez miydi?
Binlerce kez ülkemizi deniz güneş kum ekseninin dışında, farklı çeşitliliklere kafa yorması ve bu konular da ciddi adımlar atılması yönünde dikkat çekmedik mi?
Ama ne yazık ki;
Biz yazıyor çiziyoruz da okuyan var mı?
Yok!
Biz her fırsatta söylüyoruz da dinleyen var mı?
O da Yok!

Alın size kıssadan hisse!
Geçen hafta boyunca 11 ve 12 Ocak günlerinde Bodrum'un önemli simgesi ve coğrafi işaret almış olan Mandalinası ile ilgili bir “Hasat Şenliği” düzenleneceği anons edildi.
Seçilen mekân Bodrumumuzun şirin mahallesi (eski köyü) Dere köy meydanı idi…
Şenliğin “Hasat” başlığı ile sunulması nedeniyle patronajın Tarım İl ve ilçe Müdürlüğünde ve ön planda olmasına söyleyecek bir sözümüz yok.

Ancak, Şenliğin çözüm ortakları arasında başta Borum Ticaret Odası olmak üzere, Bodrum belediyesinin olması konuyu biz turizmcilerin farklı bir açıdan irdelememize neden oldu…

Paylaşayım;
Bir kere bu tür bir organizasyonun adı ister Şenlik ister festival isterse ne olursa olsun “TURİZM” olgusunun dışında bırakılması affedilemezdi!
Festivalde kendilerine mikrofon verilen tüm konuşmacıların hemen hepsi Mandalinamızı getirip olumlu ve olumsuz yönlerini de vurgulayarak sonuçta Bodrum turizmi ile özdeştirdiler. 

Çünkü gerçek ekonomisi Turizm olarak belirlenmiş bir destinasyonun coğrafi işaretli bir ürünü ancak bu sektörün yüreğinde “Gastronomi Turizmi” çerçevesinde ruh bulacaktır.
Bu ürünün ülkemizde ve yurt dışında nasıl tanıtılacağı eğer bir şenlik bir festival yapılacak 
İse ancak bu sektörün profesyonelleri tarafından belirlenebilir ve kurgulanabilirdi.
Ne yazık ki, her şeyi biz biliriz zihniyeti böyle bir fikir dahi sorma ve operasyona dahil etme zorunluluğu dahi duymamışlar idi!..
Peki sorulmadı da ne oldu mu diyeceksiniz?

Onu da açıklayayım;
Bir kere böylesine önem verdiğimiz bir ürün için yapılacak bir Şenlik ve/veya Festival 
Böylesine dar ve küçük bir alanda yapılmamalıydı!
Dar bir köy yoluna sahip yolu Dereköy’den geçen insanların saatlerce yollarda bekletilmeleri olmamalı, işleri olan bu insanların hay sizin Mandalinanıza! Haykırmalarına sebep olunmalıydı!...

İnsanları Tiyatro düzeninde oturtup, sadece tüm Bürokratların her birinin;
Sayın Valim, diye başlayıp, Sayın….., Sayın,…..Sayın,…… diyerek uzayıp giden neredeyse her bir konuşmacın ilk 5 dakikasını bu hitap şekline harcadığı  (sonrasında dinleyenlerin aklında hiçbir şey kalmayan) konuşmalarına boğulmamalıydı!...

Bu arada, Kaymakamımız bu ilçenin en büyük mülki amiridir… Ve Bodrum turizmi için olağanüstü işler yapmakta ve bu tür organizasyonlara yakın ilgi ve desteklerini esirgememektedir…

Geçtik bir turizmciye söz verilmemesine, önemli bir gazeteciye bile söz verilen bir ortamda Validen önce kürsüye davet edilmesi gereken Sayın Kaymakamımızın atlanması ne anlama geliyordu? Önemli bir eksiklikti, çok yadırgadım!...

Mandalina Festivalinde Dolma, Gözleme, Baklava, Börek, Pilav yerine sadece Mandalina ağırlıklı ürünlere ve yiyeceklere yoğun olarak yer verilmeli katılımcılara bunlar tattırılmalı ve Mandalinadan yapılmış lezzetlerin tat ve sunum öncelikli bir yarışması yapılmalıydı!... 

Mademki böyle bir ürünümüz var ve bu düzeyde yıllardan beri bu tür sığ organizasyonlar yapılıyor, Artık bunun hiç düşünmeden uluslararası bir organizasyona taşınması sağlanmalıydı!... 

Bakınız, İspanya'nın en tipik yemeklerinden biri olan PAELLA ile ilgili bir Festivalleri var bir önceki organizasyonlarına 160 ülkenin şefleri ve ekipleri (her biri en az 15 kişi) yani sadece aşçılardan oluşan 2bin/2bin beş yüz kişi 4 gün süren bu festivale katılıyorlar, festivalin son gününde bu ülkeler meydanda pişirdikleri Paellalarını yarıştırıyorlar…

Bu ülkelerden festivali izlemek üzere gelen misafirleri ve aileleri de hesaba katarsanız Bodrum otellerinin ve esnafının mutluluğunu düşünebiliyor musunuz?
Şenliğin olduğu gün ocak ayının ortası idi Ülkenin birçok bölgesinde kara kış hüküm sürerken şenlik meydanında insanlar kısa kollu t-shirtler ile dolaşıyorlardı…
Mandalinamız böylesine bir organizasyona yakışmıyor mu?
Alın size sadece Mandalina üzerinden bir sezon uzatma eylemi,
Daha mı? 
Sadece Bodrum için mi? 
Hayır Ülke geneli içinde,
O kadar çok var ki! 
Sadece bir kez dinleyiniz, güveniniz, çağırınız bizleri.

Sevgilerimle,