Sürdürülebilir Yaşam Festivali Sona Erdi

Bodrum Tohum Derneği’nin organizasyonuyla düzenlenen Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF) sona erdi. 

Sürdürülebilir Yaşam Festivali Sona Erdi

Bodrum Tohum Derneği’nin organizasyonuyla düzenlenen Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF) sona erdi. 

3 gün boyunca Oasis Nurol Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen festivalde, karmaşık küresel sorunlar karşısında sıradan insanların ürettiği ve hayata geçirdiği yaratıcı çözümler içeren 27 belgesel Bodrumlularla buluştu. 3 panelin yapıldığı festivalde Tuncay Korkmaz da müzik dinletisi sundu.
 
Festival kapsamındaki son konuşmacı ise Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Aylin Giray idi. Çevre üzerine bir konuşma yapan Giray, “İnsan doğanın nimetlerinden faydalanıyor ama onun kendisini yenilemesine çok müsaade etmiyor maalesef. Etmediğimiz için de sorunlar başlıyor. Çevre kirliliği bütün bu yenilemenin hızına müsaade etmediğimiz için çevre bağırmaya başlıyor. İlk insanlar doğayla mücadele etmişler. Onun içinde var olabilmek için. Barınak için kulübeler yapmışlar. Yiyecekleri kadar yetiştirmişler ya da avlanmışlar. Ama yüzyıllar içerisindeki gelişmeyi düşündüğünüz zaman maalesef böyle bir şey yok. Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra nüfus artışıyla birlikte doğadaki her şeyi sonuna kadar kullanmışız. Hunharca kullanmışız. Hiçbir şeyin gerisini düşünmeden kendi rahatımız için kullanmışız. Ama tüketip de kendi rahatımız için kullanmışız. Ama tüketip de kendi sağlığımız etkilenmeye başladığında bu sefer de onu nasıl telafi edeceğimizi düşünerek çalışmaya başlıyoruz” şeklinde konuştu. 

Panele “Mandıra Filozofu” adlı filmden kısa bir bölüm izleterek devam eden Giray, “Yaşam şeklimizi değiştirmeliyiz. İnsan olarak bu hepimizin görevi. Çevre sorunları küresel sorunlar. Hiç kimse ‘Benim çevremde yok, ben Bodrum’da yaşıyorum, etkilenmiyoruz’ diyemez. Çünkü Dünyadaki kirlilikten hepimiz etkileniyoruz ve hepimizin bir sorumluluğu var. Bu sorumlulukları belli kurumlara, belli kişilere, belli zümreler atfetmek de çok yanlış. Herkesin kendi yaşamı çerçevesinde kendi kapasitesi ölçüsünde yapabileceği bir şeyler var. Temel görevimiz çevreyi korumak. Korumak zorundayız” ifadelerini kullandı.  

Muğla’nın büyükşehir olmasının dezavantajları olduğunu fakat çevre anlamında çok ciddi faydalar sağlandığını dile getiren Aylin Giray, “Çünkü uygulama birliği sağlanıyor. Siz benimle beraber Fethiye’yi de konuşabilirsiniz, Bodrum’u da konuşabilirsiniz, Datça’yı da konuşabilirsiniz. Yaptığımız her bir uygulamayı bütün ilçelerimize eşit bir şekilde götürme şansına sahibiz. Çünkü tek bir yerden bütün uygulamaları net bir şekilde ilimize dağıtma imkanımız var. Ben o yüzden Büyükşehir Yasası’nın Muğla için çevre anlamında çok doğru buluyorum. Büyükşehirlerin çevresel anlamda temel görevi çevre kirliliğini önlemek, atık bertarafını sağlamak ve bunlarla ilgili projeler yapıp halkı bilinçlendirici çalışmalarda bulunmaktır” dedi.  

Muğla’da Büyükşehir Belediyesi’nin bazıları birkaç tane ilçeye hizmet veren 6 tane düzenli depolama tesisi işlettiğini ve bir tek Bodrum’da olmadığını anlatan Giray, Bodrum’da katı atık depolama tesisinin yapılamaması ile ilgili süreci anlattı. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Çamarası’nda yapmayı planladığı katı atık tesis ile ilgili de bilgiler aktaran Aylin Giray, şu anda gerekli izinler alma ve tahsis aşamasında olduklarını kaydetti.