Sen Sor, O Cevaplasın!..

Bugünün mesajı  Yaptığımız seans sürecinde izinli olarak paylaşım yapıyor, mesajı ortaya bırakıyorum. Dileyen kendi payına düşeni ortadan  alabilir.

Sen Sor, O Cevaplasın!..

Bugünün mesajı 
Yaptığımız seans sürecinde izinli olarak paylaşım yapıyor, mesajı ortaya bırakıyorum.
Dileyen kendi payına düşeni ortadan  alabilir.
“Berna, geçen hafta doğum günümde aradı çok mutlu oldum” 
Ses tonu o kadar coşkulu o kadar heyecanlı ki kesmeden dinlemeye devam ettim
“Aslına bakarsan çiçek bile bekledim, hatta yemeğe çıkarız belki diye düşünmüştüm“
Ses tonu aşağı doğru inmeye başlar. 
Hayal kırıklığı tespiti..
Kalpte başlayan coşku, heyecan, kalp kırıklığına dönüşmüş bile.

Ortada bir ilişki, süregelen bir iletişim yok 
Sadece yüklenen anlamlar, beklentiler ve “ZAN”lar var. 
Süreç ve sonuç belli yani.

Bana ne soruyorsun? Dedim
“Beni araması, düşünüyor anlamına gelmiyor mu sence?”
İşte tipik bir ZAN sorusu. (ZAN: sandığınız, zannettiğiniz şey)
Gülümsedim..
Bence diye bir yorum yapamam
Şöyle cevap verebilirim (koçluk değil, mentörlük yapıyorum bu arada onu belirteyim) 

“O gün Doğum günün ve seni yüzlerce kişi arayıp mutlu ediyor.” 
“Ama biri özel ve diğer kişilerin önemini yitirtiyor.” 
“Sen tek bir insana, tek bir amaca  bağladığın için kendini, mutluluğunu sınırlandırıyorsun”. 
“Yetmiyor, olmayan bir şey için beklentiye girip, gününü mahvediyorsun“ 
Şimdi şöyle sorayım sana;
“En acı dolu ( vefat, hastalık, kaza vb) anında bu önemli saydığın kişi acını paylaştı mı, aradı mı, geçmiş olsun, başın sağolsun vs dedi yahut yanında oldu mu?“
“Yoo hiç hem de” 
Peki diğer tanıdıkların? 
“Evet, hemen hemen hepsi ya aradı ya yanımda oldu.”
Sustum ve bekledim, bekledim ve sonunda istenilen tepkiyi verdi
“Hadi yaaa yapma Berna”
Ben: Maalesef canım gerçek öyle.
"Cevabı zaten biliyorsun ama söylemek ve duymak insanın canını acıtır o yüzden bazen  rehbere ihtiyaç duyar.“ 

İyi günleri paylaşmak güzeldir. 
İyi ve mutlu günler enerjileri yüksek, neşeli zaman dilimleridir. 

Seni sadece iyi gününde senede 1 gün arayan hatırlayan insan sadece sıradan biridir. 
Sen de senede 1 hatırla geç gitsin.
Çok fazla anlam yüklersen, hayal kırıklığı yaşarsın.

Hem iyi hem kötü gününde yanında olansa her daim özeldir.
KENDİNİ, SINIRLAMA!
SINIRLARINI BİLMEK AYRI ŞEY, ANLAM KARMAŞASI YAŞAMA!
Bahanelerinin arkasına sığınanlarla değil, yürekten gelenlerle kesişsin tüm yollarınız.

Bu görüşmede ortaya konulan ana fikri hepimiz, ihtiyacımız doğrultusunda farklı konularda yaşamış ve uygulamışızdır diye düşünüyorum.
Sizi rahatsız eden her ne ise, ilk önce bedeninizi dinleyin derim.
Asıl ve gerçek cevabı beden doğru sinyallerle verir.
Eğer aklı, mantığı, düşünceyi devreye sokarsanız ki sokacaksınız 
Yanılırsınız! 

Size uygulaması kolay minik bir kas örneği deneyi vereyim.
Sevgili Anette İnselberg’in bakış açıma yenilik getirdiği ve kendimle ilgili muallakta kaldığım zamanlarda kullandığım kas testidir.

Bu uygulamanın temeli kas testine (kinesiyoloji) dayanmaktadır. Kinesiyoloji ilk olarak 1964 yılında Dr. Goodheart keşfetmiştir. 
Doğruyu söylediğimizde kaslarımızın güçlü, yalan-yanlış söylediğimizde zayıf tepki verdiğini, enerji bedenimizle bilinçaltımız arasında kuvvetli bir bağ olduğunu fark etmiştir.
Farklı uygulama şekilleri olsa da, kendinize, telefonda başka bir kişiye veya yanınızdaki birine kolayca uygulayabileceğiniz bir yöntemdir.

Olumsuz bir cevapta arkaya doğru eğilir, eğilmelidir.
Eğer beden hiç eğilmezse kişinin bedeni muhtemelen susuz kalmıştır. 
Kişi su içerek tekrar evet-hayırlara doğru cevap alıncaya kadar denemeli, ardından merak ettiği soruyu sormalıdır.
Önce bir deneme yapmak isterseniz adınız neyse onu söyleyin diyelim ki ”adınız Alev”…
”Benim adım Alev mi” deyin ve bedeninizin ne tarafa eğildiğine bakın. Bu sizin evetinizdir.
”Sonra da benim adım Mehmet” mi deyin ve bedeninizin ne tarafa doğru gittiğine bakın bu da sizin hayır yönünüzdür…

Hayatta bazen yol ayrımlarına geliriz ve ne yapmamız gerektiğini bilemeyiz?
Bu çalışmayla sorduğumuz tüm sorulara cevap bulabiliriz…

1) Ayağa kalkın ayaklarınızı birleştirin ve burnunuzdan üç kez nefes alıp ağzınızdan verin
2)Gökyüzünden yeşil bir ışığın kalbinize aktığını hayal edin
3)Sorunuza iyice konsantre olun ve vücudunuzu gevşek bırakın
4)Sorunuzu sesli bir şekilde sorun (İlişkiye devam etmem benim için iyi mi gibi?)
5)Soruyu sorduktan sonra vücudunuzun öne doğru gitmeye çalışıyorsa cevap olumludur
6)Soruyu sorduktan sonra vücudunuz geriye doğru gitmeye çalışıyorsa sorunuzun cevabı olumsuzdur
7)Gökyüzünden gelen yeşil ışığın kesildiğini hayal edin
8) Burnunuzdan üç kez nefes alıp ağzınızdan verin ve çalışmayı bitirin…
9)Yeni soru sormak için en az bir saat bekleyin…

Benim çok faydasını gördüğüm bu çalışmanın size de fayda getirmesini, ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda da kullanmanızı dilerim

Sevgiyle kalın