Lütfen Tarihe Saygı!..

Lütfen Tarihe Saygı!..

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Beyazıt yapmış olduğu açıklamada, kazı başkanlığını yürüttüğü Tabea Antik Kenti'nde çalışmaların devam ettiğini söyledi. Antik kentin Helenistik, Bizans, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanıldığını tahmin ettiklerini anlatan Beyazıt: "Bu sene yoğunlaştığımız alan çalışmalarından biri de antik kentten götürülen taşların tekrar yerine getirilmesine yönelik olacak" dedi. Beyazıt hoca, Antik kentten götürülen Roma dönemine ait sütun ve kaidelerin, evlerin duvarlarında kullanıldığını ifade ederek toplayacakarı eserleri tek tek sergileyeceklerini söyledi.

Öncelikle hocamızı kutlamak istiyorum ve akabinde başlatmış olduğu tarihimize üst derecede hizmet edecek çalışmaların tüm Anadolu’ya ulaşmasını temenni ediyorum. Lakin gerçek anlamda ülke sevgisi sloganla veya şovmenlik yaparak olmaz, yurttaşlar yaşadıkları ülkenin her anlamda temizliğine ve korunabilmesine gayret gösterebiliyorlarsa o zaman bunun adı gerçek vatanseverlik olur. 

Maalesef Osmanlı döneminden bu yana, Hasan Hüseyin Demirel’in dizelerinde de yer aldığı üzere binlerce yıllık Anadolu tarihinin tanıkları olan eserlerimiz “GÂVUR’UN TAŞI” olmaktan öte gidememişlerdir; kâh ahırlarda hayvan bağlanan, kâh bir duvarın bir evin veya bir caminin sıradan, alelade yapı dolgu maddesi rolünü üstlenmişlerdir. İnanın dünyanın yedi harikasından biri olan Osmanlı’nın izin fermanıyla İngiltere’ye çıkarılması uygun görülmüş Kral Mausollos’un anıt mezarının parçaları üzerinde Bodrum’da lokal bir çalışma yapılsa puzzle’ın parçaları gibi birçoğuna ulaşabiliriz diye düşünüyorum. 

Köşemin takipçisi duyarlı dostlarım bugün bu yazımı yazmamın önemli sebebi haber fotoğrafında da göreceğiniz gibi, Karaburgaz Mezarlığının yan tarafında bulunan trafik ışıklı noktada yer alan billboardın arkasındaki istimlak duvarına malzeme olmuş yazılı kitabe taşıdır. Öncelikle bu kitabe taşının ivedilikle yerinden sökülmesini, kayıt altına alınmasını ve en uygun yer de sergilenmesini talep ediyorum. 

Hiç kimse hariçten gazel okumasın “yok efendim ülke talan ediliyor, yok Avrupa sokakları şöyle, böyle, yok adamlar tarihi korumuş vs vs” hangimiz laf üretmenin, özne üzerinde dedikodu etmenin haricinde somut anlamda ne yaptık, bunları düşünelim? Muhakkak iyi niyetli oluşumlarımız var ama maalesef yeterli desteği ve gücü bulamadıkları veya doğru hareket eylem stratejisini oluşturamadıkları için tam anlamıyla kamuoyunda yeterli etkiyi sağlayamamaktadırlar. 

Haydi, Bodrum’un çevrecileri, yetkilileri, duyarlı vatandaşları tarihimizi koruma adına evimizi süpürmeyi yukarıda açık adresini verdiğim yazılı kitabenin koruma altına alınmasını sağlayarak başlayalım.

Her daim sevgiyle, maviyle, yeşille esen kalın.